Sevgili hayvan severler, seçimden önceki haftanın son gününde, sizlere siyasi partilerin hayvanlarla ilgili çalışmalarını aktarmak istiyoruz. Bir ay öncesinden başladığımız çalışmalar, partilerin hayvanlar ile ilgili hiç kafa yormadıklarını görmemizi sağladı. Ben kendilerinden gelen bilgileri bir şey ekleyip çıkarmadan sizlere aktarıyorum.
Bu konudaki asıl düşüncem ise biz hayvan severlerin bir an önce partilerin ilgili kurullarına girerek, hayvanlarla ilgili çalışmalara kendimizin katılması yönünde. Hangi parti olursa olsun, programlarında hayvanlarla ilgili çalışmaların eksik olduğunu onlara anlatmalıyız. Unutulmamalıdır ki partilerin bu duyarsızlıklarının bir nedeni de, bizlerin bu konuda yeterince etkili olmamasıdır.
SAADET PARTİSİ’inden Sayın Sebahattin Canpolat ile yaptığımız görüşmeler sonrasında, bu konuda herhangi bir projelerinin olmadığını, iktidara gelirlerse bu konuyu düşüneceklerini ve gereken neyse yapacaklarını öğrendik.
DEMOKRAT PARTİ’den Sayın Dilek Kumkale ile yaptığımız görüşmelerden ne yazık ki bir sonuç alamadık. Bu araştırma içerisinde korkarım en duyarsız parti, Demokrat Parti oldu.
AK PARTİ’den görüştüğümüz Sayın İnan Şahin’den de ne yazık ki bir yanıt alamadık bu konuda.
GENÇ PARTİ’den görüştüğümüz Sayın Çağlayan Kavaktan ise partilerinin seçimlere girerken bir bildirge hazırlamadığını, hayvanlar konusunda da diğer konularda olduğu gibi, iktidar olduklarında ne gerekiyorsa yapacaklarını bildirdi.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mehmet Şandır ile yaptığımız görüşmeler sonrasında, aşağıdaki yazıyı aldım kendilerinden.
İnsanlığın gereği olarak, hayvanlara gereken şefkat ve ilgiyi göstermek vazifemizdir.
Gerek olağan ortamda yaşayan hayvanların, gerekse doğal ortamda ayrılmış şehirlerde ve diğer yerleşim yerlerinde başıboş yaşayan sahipli hayvanların yaşama haklarına saygılı olmak insan olmanın gereğidir.
Bu konuda doğal ortamda yaşanlara yaşadıkları ortamların korunarak ve desteklenerek yaşam şartlarını kolaylaştırmak; daha uzun ve daha sağlıklı yaşamlarını temin etmek; av sahalarını sınırlayarak hayvan kırımını önlemek ve Türkiye ormanlarını doğal ortamda yaşayan çeşitli hayvanlarla bir hayvan cenneti haline getirmek yapılması gereken önemli görevlerdir.
Yerleşim yerlerinde tasma ve kimlikli hayvanlar için sahiplerince bakımını kolaylaştırmak amacıyla devlet tarafından görevli veteriner sayısını arttırmak, gereken yerlere (yoğunluğa göre) hayvan hastaneleri kurmak başıboş hayvanlar için eğitimli toplama ekipleri kurup, hayvanın acı çekmeden, telef olmadan sağlıklı hayvan barınaklarına intikalini sağlamak, burada gerekli ilgiyi göstererek yaşam hakkına saygı göstermek yine insanlık görevidir.
MHP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet ŞANDIR
Yukarıda yazılı her satıra bütün kalbimle katılıyorum. Tüm bunlar insanlığın gerektirdiği görevlerdir. Fakat bu cevabı, benim kendilerine ve diğer tüm partilere sormuş olduğum “seçimlerde iktidara gelirseniz sokak hayvanları veya barınaklarla ilgili bir projeniz var mı?” sorusuna verilmiş bir cevap olarak değerlendirmek mümkün değil. Yukarıda yazılanlardan benim anladığım, bu partinin sokak hayvanları konusunda ne yazık ki herhangi bir hazırlığı olmadığıdır.
İŞÇİ PARTİSİ, diğer partilere nazaran en rahat iletişim kurduğum, sosyal ve iletişim yönü güçlü kişilerden oluşan bir parti imajı bıraktı üzerimde. Telefonda görüştüğüm herkesin hayvan sever olması iletişimimizi kolaylaştırmış olmalı. İnsana değer veren, söylediğim her sözü ciddiye alan, bana da aynı ciddilikte cevap veren kişilerle görüşmek ayrı bir keyifti. Hayvanlar konusunu niçin bildirgeye ayrı bir başlık olarak alamadıklarını ise en basit dille izah ettikleri için kendilerine teşekkür ederim.
Sayın Esin Özbey ile yaptığımız görüşmeler sonucu kendisinden gelen iletiyi aynen sunuyorum.
İşçi Partisi Programında doğrudan doğruya "Hayvan Hakları ya da Hayvanlarla" ilgili bir program maddemiz yoktur. Ancak programımızın aşağıda gördüğünüz maddelerinde doğa ve doğal kaynaklarla ve dolayısıyla hayvanlarla ilgili olan bölümleri size iletiyorum. Hayvanlar ve hayvan hakları, hayvanların korunması başlıklı bir program maddesinin yer alması ilgili kurullarda tartışılmış, ancak bu konunun doğa içinde yer aldığı bu nedenle ayrı bir program maddesi olarak yer verilmemesinin (Siyasal Parti Programının teknik özellikleri nedeniyle) bir eksiklik taşımayacağı benimsenmiştir.
İşçi Partisi Kemalist Devrim’i tamamlamak; millî devleti bağımsızlık ve halkçılık temelinde yeniden yapılandırmak; özgür, aydınlanmış, çağdaş ve zengin bir toplum kurmak amacındadır. Bu amacın içinde, doğanın ve insan yaşamının ayrılmaz bir parçası olan hayvanları ihmal etmesi zaten düşünülemez.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Saygılarımla.
Av. A.Esin Özbey
47. Turizmde Doğaya, Tarihe ve Sağlığa Yatırım
Millî Hükümet, yurdumuzun dört mevsimi bir arada yaşayan iklimini ve uygarlık birikimini, halkımızın ve insanlığın kültürel ve ekonomik gelişme ve zenginlik kaynağı olarak değerlendirecek; turizm işletmeciliğini yabancıların elinden kurtaracak ve millî işletmeleri destekleyecektir. Yabancıların kaçak çalışması önlenecektir. Türkiye’nin tarihsel ve doğal zenginlikleri, kıyıları, kaplıca ve ılıca gibi sağlık kaynakları ve kayak, dağcılık gibi spor olanakları, millî ekonominin hizmetine sokulacaktır. Turizm bahanesiyle tarım ve orman alanlarını yıkıma uğratan betonlaşmaya son verilecektir.
49. Kıyılar, Ormanlar, Sular ve Tarihsel Zenginlikler
Doğal ve tarihsel zenginliklerimiz ile kültür değerlerimiz kamuya aittir. Kıyılar, ormanlar, millî parklar, bitki tür zenginliği, yabani hayvan varlığı ve kültür hazineleri korunacaktır. Bu varlıkların kamu mülkiyetinde bulunması sisteminden verilen ödünler kaldırılacaktır. Bu değerler, özel çıkarcılığın neden olduğu yıkımdan kurtarılacak ve halkın yararına sunulacaktır. Kıyılar halka açılacaktır. Erozyonu önleme ve ağaçlandırma amacıyla, halkın, gençliğin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin etkin ve gönüllü katılımıyla yoğun bir seferberlik gerçekleştirilecektir.
51. Doğa ile Uyumlu Kalkınma
Özel çıkarcılığın derelerimizi, ırmaklarımızı, körfezlerimizi, denizlerimizi ve toprağımızı kirletmesine ve yaşam koşullarını bozmasına izin verilmeyecektir. İnsan ile doğa arasındaki uyum ve dengeler gözetilecektir.
50. Rantlara Son, İnsancıl Kentler
Millî Hükümet, kapitalizmin yol açtığı hastalıklı kent yapısını planlı ve köktenci uygulamalarla değiştirecek; insanı ve doğayı gözeten, halkçı kent projelerini ve imar planlarını yürürlüğe koyacaktır. Halkı depreme, sele, toprak kaymasına ve yangına karşı korumak için gerekli kentsel dönüşümler gerçekleştirilecektir. Büyük kentlerimizi emperyalist metropollerin çöplüğü ve batakhanesi haline getirecek “uluslararası bütünleşme” projelerinin uygulanmasına izin verilmeyecektir.
Havadan para kazanma aracı olan kent rantları halkın kaynağına dönüştürülecektir. Hazine arazileri, kent refahının hizmetine sokulacak ve bütün bu önlemlerle insancıl, sağlıklı, trafik sorunu olmayan, rahat ve uyumlu bir kent yaşamının ve belediye hizmetinin koşulları sağlanacaktır.
Köyler ve küçük yerleşim birimleri çekici hale getirilerek büyük kentlere yığılma önlenecektir. Verimli tarım topraklarında sanayi kurulmasına ve betonlaşmaya izin verilmeyecek, kentler ve sanayi merkezleri tarıma elverişsiz topraklarda kurulacaktır.
Hedef, nüfusu birkaç yüz bini geçmeyen, insan ilişkilerinin zengin ve toplumsal dayanışmanın güçlü olduğu, doğayla iç içe, toplumsal hizmetlerin halka kolayca götürülebildiği, kültür ve sanat hayatı canlı, halkın siyasal hayata katılma olanaklarının geliştiği, doğrudan demokrasi uygulamalarına elverişli, ferah kentler oluşturmaktır.
Büyük kentlerde ulaşımı felç eden, her gün milyonlarca saat zaman kaybına ve enerji savurganlığına yol açan, ömür törpüleyen bugünkü ulaşım yapısı değiştirilecek, devletin otomotiv sanayisine yaptığı büyük desteklere son verilecek, toplu taşımacılık, bu arada yeraltı ve yerüstü raylı ulaşım projeleri gerçekleştirilecektir.
Şehiriçi ulaşım, elektrik ve ısınma gibi kamu hizmetleri ucuzlatılacak ve zamanla parasız hale getirilecektir.
Millî Hükümet, İstanbul Boğazı’ndaki betonlaşmayı yıkarak, bu eşsiz doğa güzelliğimizi halkın gezme, dinlenme, sağlıklı yaşama ve kültürel ihtiyaçlarının hizmetine sunacaktır.
****** Orman Çiftliği, sahibi olan millete iade edilecektir.
http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=tbelgeler&belgetur=2CUMHURİYET HALK PARTİSİ’nden Sayın Bahattin Aslan ile yaptığımız görüşmeler sonrasında, tarafımıza gönderilen bilgi aşağıdaki gibidir.
Sayın Deniz ******’ın CHP merkez binasındaki meşhur kedi Şero ile programlara katıldığını görünce, kedinin o anda yaşadığı stres için üzülmüş, fakat bu partinin hayvanlar konusunda gerçekten etkili bir şeyler yapabileceğini düşünmüştüm. Doğal olarak beklentim çok daha büyüktü. Fakat bize gelen cevabı görünce hayal kırıklığına uğradım. CHP’li Çankaya Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla ilgili yazıyı ise konu dışında kaldığını düşündüğümüz için eklemedik.
Cumhuriyet Halk Partisi Pusula '07 de aynen şöyle denilmektedir:
* Hayvan, insan yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır.
* Hayvan haklarına saygıyı yerleştireceğiz, geliştireceğiz.
* Hayvan sevgisini çocuklarımıza aşılayacağız.
* Hayvan haklarının korunmasını, başıboş hayvanların yerel yönetimlerce bakıma ve kontrole alınmasını sağlayacağız.
* Bu konuda, mevcut sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde gerekli kurumsal ve yasal düzenlemeleri yapacağız.
Bunun dışında Seçim Bildirgemizde altı çizili bir konu olarak belirtildiği üzere "yaban hayvan türlerinin yaşama ortamlarının korunmasına özel bir önem vereceğiz."
Yerel yönetimlerimiz, kendi sınırları içerisinde bulunan sahipsiz hayvanların bu başıboş ortamda çeşitli tehlikelere maruz kalabilecekleri gerçeğinden hareketle, bu köpek ve kediler için hayvan barınakları kurmaya özendirilmektedir.
Barınaklara alınan sahipsiz hayvanlar içerisinden seçilen eğitime müsait köpekler, uzman veteriner hekimler ve eğitmenler yanı sıra AKUT ile işbirliğine gidilerek arama-kurtarma, koruma ve görme engellilere yardım konularında eğitilmektedir. Çankaya Belediye Başkanlığımızın bu konuda örnek çalışmaları yurttaşların beğenilerini kazanmış bulunuyor.
Çalışmanın bir yanı hayvanları olası tehlikelerden korumaktır. Toplanan sahipsiz köpeklerin sahiplendirilmesi çabalarımız yerel yönetimler ölçeğinde ciddiyetle sürdürülmektedir.
Veteriner hekimlerimiz sokak köpeklerini ve sokak kedilerini kısırlaştırma konusunda titiz ve örnek çalışmalar yürütmekteler.
Barınaklarda modern, çağdaş, güvenli ve hijyenik bir ortam hazırlanmakta, bu nedenle hem rehabilitasyonları sağlanmakta, hem de çevre için bir tehdit oluşturmaları, hayvan sevgisinin yeterince gelişmediği bu koşullarda hayvanlara potansiyel tehlike olarak bakılması önlenmektedir.
Hayvanları Koruma Günlerinde şenlikler, yarışmalar düzenlenmesi, eğitimli köpeklerin gösterileriyle konserlere yer verilmesi giderek yaygınlaşmaktadır. Belediyeler, sahipli evcil hayvanların kayıt altına alınması doğrultusunda özendirilmektedir. Çankaya Belediyemizin bu konudaki örnek çalışmaları tüm hayvan dostlarını sevindirmektedir. Doğadaki Dostlarımızla dayanışma, onların ihtiyaçlarını sürekli gözetmeyi gerektirir.
20/07/2007
minikpati'den alıntıdır